Türklerin Şeytani Masalları ve Türk Kültüründe Vampirler - Şimal Özbek


Akademisyen ve yazar olan Seçkin Sarpkaya’nın Türkiye Sahası Masal ve Efsanelerinde Demonolojik Varlıklar adlı yüksek lisans tezi 2017 yılında Türklerin Şeytanı Masalları Türk Masal ve Efsanelerinde Demonik Varlıklar adıyla Karakum Yayınevinden çıktı. Türk Kültüründe Vampirler ise aynı yayınevinden yazar, tarihçi ve akademisyen Mehmet Berk Yaltırık ile çıkardığı kitabı. Bu iki kitap Türk halk bilgisi ürünlerindeki korku unsurlarını çalışıyor, örnekler sunarak, karşılaştırarak, inceleyerek benzersiz iki çalışma sunuyorlar.


Türklerin Şeytani Masalları

Türklerin Şeytani Masalları’nda okuyucuyu kimini duyduğumuz kimini ilk kez duyacağımız masallar ve efsanelerdeki şeytani varlıklar, demonlar, ile bir yolcuğa çıkarıyor. Devlerin, perilerin, cadıların, canavarların, ejderhaların, cinlerin, şeytanların, şahmeranın anlatıldığı masallar ile ilgili bölümde okuyucu daha önce duyduğu ya da duymadığı bu varlıkların fiziki özelliklerinden alışkanlıklarına kadar bilgi sahibi oluyor. Tabii bu arada karşısına çıkacak olan masalların değerini de iyi bilmesi gerek.

Efsanelerdeki demonik varlıklara geldiğimizde, karşınızda daha çeşitli bir topluluk buluyorsunuz. Bunların arasında cin, alkarıları, pirabok, kapoz ve nicesi var. Korkularınızı ve korkularınızın nasıl bir figür olarak görüneceğini merak ediyorsanız hiç durmayın. Çünkü Sarpkaya kitabında hem bu varlıkları tanıtıyor, hem masallardan ve efsanelerden bahsediyor, bu varlıkların benzer ve farklı özelliklerinden coğrafya ile ilişkisine değiniyor, varlıkları birbirleriyle karşılaştırıyor; hem de hangi korkunun hangi demonda vücut bulduğunu inceliyor. Bu sırada, dünyadaki mitlerden ve dinlerden, iyi ya da kötü özellik gösteren varlıklar karşınıza çıkabilir. Bu varlıkların zaman içinde kazandığı özellikleri okumak ve aslında en temelde anlatmaya çalıştığı şeyleri görmek etkileyici.

Korku ve Şeytani Varlıklar

Korkunun bir zayıflık değil, bir savunma mekanizması olduğunu söylüyor Sarpkaya. İnsanlığın en erken dönemlerinden itibaren korkularını doğaüstü varlıklarla sembolleştirdiğini, onları anlamlandırmaya ve onlarla baş etmeye çalıştığını ekliyor. Bu sebeple çalışmasına öncelikle demonik varlıklarla ilgili terimleri vererek başlamış. Kitabın girişini okuyucu için oldukça yararlı görüyorum,  çünkü kitap boyunca karşılaştığımız varlıklar bize korku, kaygı, dehşet gibi kavramları düşündürüyor ve arada sırada geri dönme ihtiyacı hissediliyor.

Kitapla ilgili sevdiğim şeylerden biri, pek çok kaynak göstermesi. Bu kaynakların hepsine dikkat etmeye çalıştım ve hatta bazılarını sonradan incelemek üzere not aldım. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; konuya yabancı ve bir yerden başlamak isteyen okuyuculara, konuyla ilgisi olan ama bilgisi olmayanlara, ya da sadece okumayı seven herkese hitap ediyor. Ayrıca, sunuş bölümünü yazan Prof. Dr. Metin Ekici kitap için, halk bilimi disiplininin dışına taşarak Türk edebiyatı alanında eserler üretenler, senaryo yazarların, ressamlar ve tasarımcılar için de kaynak olabileceğini söylemiş. Yerel korku unsurlarını eserlerinde kullanmak isteyenler için ne kadar ilham verici ve bilgilendirici olabileceğini tahmin edebiliyorum.

Türk Kültüründe Vampirler

Türk Kültüründe Vampirler ise Oburlar, Yalmavuzlar ve diğer vampir benzeri varlıkları tanıtıyor, Türk kültüründe nerede karşılaşıldığını anlatıyor. Sarpkaya’nın Türk Halk Bilgisi Ürünlerinde Vampirler’i Türklerin Şeytani Masalları’ndan bir bölüm gibi. İnsanların en kadim ve en temel korkusundan alıyor okuyucuyu,  vampirlere ve Türk kültüründe vampire karşılık gelebilecek varlıklara götürüyor.  Vampirlerin ya da vampire benzeyen varlıkların tanıtıldığı, Dünya kültüründen vampirlerle karşılaşılan bu bölümde Türk kültüründe kan içen varlıkları ve belki daha önce duymadığınız yek, obur, yalmavuz, emegen, erlik han, celbegen ve daha nicesini anlatıyor.

Yaltırık ise Türk Tarihi ve Edebiyatında Vampirler bölümü daha farklı. Edebi metinlerde ve gazeteler haberlerindeki vampirlerin izini sürüyor. Edebi metinlerde vampirler neye benziyorlar, neler yapıyorlar, insanlar vampirlerle nasıl başa çıkıyor sorularını cevaplarken alıntılar vermiş ve başka kaynaklarla da bağlantı kurmuş. Gazete haberlerini ekleyerek, bu gerçek hayatın vampir gizemlerini okuyucuya aktarmış.

Türklerin Şeytani Masalları ve Türk Kültüründe Vampirler, korku mitlerini sevenler ve Türk kültürüdeki korku unsurlarını merak edenler için kaçırılmayacak iki kitap. Hatta “korku”yu sevmeyen ya da korku unsurları hakkında düşünmemiş kişiler için ise korkunun insan doğasındaki yerini hatırlatacak iki kaynak değerindeler. Çabuk etkilenen ve hemen korkan insanlardansanız, okurken istemeden etrafınızı kolaçan etmek isteyebilirsiniz. Yine de dayanın ve geceleri de okuyun! Herkese iyi okumalar!

Şimal Özbek

* Bu yazı daha önce www.gaiadergi.com'da yayınlanmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder