Söyleşen: Binnur Karyağdı
Romanlarınıza yakından
baktığımızda alışılageldik türün dışında kalıyor. Bu farklılığı deneysel olarak
adlandırabilir miyiz ya da sizin deneysel bir amacınız var mıydı?
Hayır, kesinlikle böyle bir kaygıyla hareket edilmiş değil.
Ben daha ziyade anlatacaklarımla ilgiliydim ve beni asıl yönlendiren onları
etkili sayılabilecek bir şekilde anlatma isteğim olmuştur. Weysel Paradoksu
yıllar yılı biriktirdiğim ve notlar olarak kaydettiğim tasarıların üst üste
binmesiyle oluşmuş bir yapıt. Hakkı Özdemir Beyin isabetle işaret ettiği gibi
bir roman olmaktan çok bir anti-roman diyebilirim. Günlüğün, mektubun, şiirin,
hikâyenin iç içe geçtiği… Aşk olmasa, aşkın kara sevda adı verilen biçimi
olmasa ki ben aşkı sadece kara sevda olarak anlamaya yatkınım, çoğu kişinin kendini
keşfi diyebileceğimiz şey gerçekleşmiyor. Kara sevda üzerinden sınanan benliğin
hikâyeleri. Edebiyatın önemli bir kısmı buna ilişkin değil mi? Çoğumuzun
edebiyata giriş kapımız da bundan başkası değil zaten. Bize bir dizeyi
ezberleten koşullar…