Türk dünyası
destan geleneği dediğimiz zaman; en eski Türk devirlerinden itibaren
milletlerin hafızasında yer eden büyük olaylar, Cengiz istilası, Timur depremi,
İslam dinine geçiş gibi büyük hadiseleri barındıran; göçler, istilalar,
kıyımlar gibi olumsuz durumlarda dahi yaşamaya devam etmiş ve her hadiseden
beslenmeye devam eden anlatıların toplamı, iki bininin üzerinde metin ile
karşılaşırız.
Farsça
Dastan kelimesinin bozulmuş şeklini kullanarak Destan adını verdiğimiz bu
anlatılar ilk Türk devirlerinde mitoloji ve kozmogoni barındıran yapıtlar
halindeyken İslamlığa geçiş ile menkıbevi, tarihi ve bazı destanlarda
görüleceği gibi zamanla halk hikayelerine dönüşmüş anlatılardır.
Türk
destanları zaman içerisinde kolları, varyantları, motif yapıları çeşitli
araştırmalar ile incelenmiş içlerinden bazıları tam metin olarak yayın hayatına
kazandırılmıştır, ancak bu destanların başka kavim, komşu veya uzak ülkelerin
destanları ile karşılaştırılmasına dayanan araştırmalar emekleme
seviyesindedir.
Bu
karşılaştırma ve incelemelerden biri yıl içinde yayımlanmış ve okuyucuya
sunulmuştur. Türk Destanlarından Kalevala Destanına isimli kitap, Ural-Altay
dil ailesine mensup Fin’lerin Destanı Kalevala ile Güney, Kuzey, Orta Sibirya
sahasındaki Türk topluluklarına ait destanların incelendiği bir yapıttır ve
Türk dünyası destanlarının çeşitli alanlarında yapılan araştırmaları kapsama
almıştır.
Fin
edebiyatının yapı taşı olan ve Fin folklorunun en önemli destanı durumundaki
Kalevala ile Türk destan dünyasına ait yapıtlardan elde edilen sosyo-kültürel
verilerin oldukça şaşırtıcı benzerlikleri, kitabın en özel yanlarından.
Bu destanın
nasıl milli bir kimlik oluşturmada kullanıldığı, Fin sanatı ve edebiyatını
oluşturmada nasıl bir rol üstlendiği üzerine incelenilen bölümlerin ardından
gelen sayfalar çalışmanın en yoğun kısmını oluşturuyor.
Türk
dünyasının, Altay, Hakas, Şor, Başkurt, Kırgız sahalarına ait destanları
karşılaştırılıyor. İslam dini etkisine giren Dede Korkut, Manas gibi
destanlardan örnekler verilerek mitolojik unsurların etkisi gösterilmeye
çalışılıyor.
Destanların
önemli özellikleri; örneğin kahramanın doğumu, halkların ortaya çıkışı,
destanların içerisinde önemli yer tutan çeşitli kültlerin karşılaştırılması ile
anlatılması, destan tiplerinin ve önemli figürlerin anlatılmasını kapsayan
bölümler içeriğin ağırlıklı noktası. Motif analizlerinin yapıldığı, eski inanç
tortularının izlenebildiği ve başka destanları nasıl etkileyebildiğinin
anlatıları olan kitap aslında sadece bir karşılaştırma metni değil, adeta
destan okuyucusu için kılavuz kitap mahiyetindedir.
Bugüne kadar
hiç Türk destanı ile karşılamamış bir okuyucu bile, kitapla birlikte tarih ve
edebiyatın en saf kültürel öğelerinden biri olan bazı destanları ve destan
dünyamızın önemli figürlerini tanıma fırsatını elde edecektir, bu kitabı
kuşkusuz çok önemli yapmaktadır.
Tolkien,
Ursula K. Le Guin gibi isimlerin yapıtlarına bir şekilde giren Kalevala
destanı, bu anlamıyla dünya edebiyatına ilham vermiş bir metindir, ancak diğer
destanlar arasında sıkı bağlar ilk defa bu kitap ile incelenmiştir. Türk destan
dünyası ile Fin’leri var eden bu yapıt arasında aynılıklar ve farklılıkların
anlatıldığı kitap geçmişin o mistik, büyülü dünyasına okuyucuyu kısa bir
yolculuğa çıkarıyor. Eski topluluklar ile özelinde Türk destan anlatmalarının
tabiatın temel unsurlarına bağlı olarak oluşturdukları mitler, ritüeller ve
kültler Fin anlatısının en önemli yapıtı Kalevala’ya eşlik ediyor.
Özkul Çobanoğlu
gibi değerli bir edebiyat araştırmacısı ve akademisyenin takrîz’i ile başlayan
kitap Türk Destan dünyasına son zamanlarda kazandırılan en özel yapıtlardan
biri olarak okuyucu karşına çıkıyor.
* Bu yazı www.ruhunakitap.com sitesinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder