Duaya
varlıkların değil Allah’ın ne anlam yüklediği önemlidir. Dua bir güçtür ama
doğru dua bilinci kazanılmazsa, dua rahmet yerine külfet olur.
Zira her
türlü aracıyı reddetmek, hatalardan dönüp af dileme (tevbe ve istiğfar), istek
ve niyaz makamının sadece Yüce Allah olduğunu bilmek ve zikri daima O’na has
kılmaktır dua.
Dua; Allah’ı
her an anmadır, O’nu hiç unutmamadır, verdiği her nimete hamd ve şükürdür, her
türlü tehlikeye karşı gerçek sığınağa başvurudur ve en güçlü yardım makamına
halini arz etmektir. Dua ibadettir, ibadetler de dua.
Allah’ın,
kullarına, kendisiyle iletişimde bulunması için ikram olarak verdiği sonsuz bir
özgürlüktür dua.
Fiili
duadan/eylemden söze geçiştir, fiilini sözüne şahit tutmaktır dua.
Her müminin,
yüce Allah’ın ilahi vahyi olan Kur’an’ı, mehcur/ terkedilmiş bırakmayıp muska
ve cevşen türü sahtelikleri taşımak yerine, Kur’an’ı anlayıp hayata taşımasıdır
dua.
En güzelin
adıyla, O’na hitapla başlar, söze giriştir, esma-i hüsnadır dua. Hamd ve
şükürle başlayan, hamd ve şükürle biten, her şeyi vereni görmezden gelmeyip,
O’na teşekkürdür dua.
“Dua ve
yönelişiniz O'na olan inancınız için değilse, Rabbim size niçin değer
versin?" İlahi hitabına bir yöneliş ve “Duadayım Rabbim!” diyerek Yüce
Allah’a bir cevaptır dua.
Kitabımızı incelemek ve temin etmek için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/rahmani-dualar-ampkurani-kerimde-dua-kavrami-ve-dua-ayetleri/504150.html&publisher_id=8933
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder